Gelir Uzman Yardımcılığı Mülakatı

  10 Kasım 2012 tarihinde yazılı kısmı olan sınavın mülakatı 1 ay sonra yapıldı.

  Mülakat günü sabah 9 buçukta ordaydım.Komisyon sayısı 3'tü ve benim sıram 1. komisyonda sondan 7.kişiydi. E durum böyle olunca da sıram geldiğinde saat 5'e gelmek üzereydi.Bu da benim sıkıntıdan patlamama sebep olmadı değil hani.

  Mülakatta sırası gelen kişiler 5'erli gruplarla mülakat odasının bulunduğu alana alınıyor.İçeride 1 kişi varken diğer kişi odanın kapısının önündeki bir sandalyede bekletiliyor.İçerideki kişi çıktıktan çok az bir süre sonra kapı zili gibi bir zil çalıyor ve kapıyı tıklatıp içeri giriyorsunuz.İçeri girdiğinizde komisyon üyelerinin önündeki masanın 1-2 metre ilerisinde küçük bir masa ve sandalye bulunuyor.Kapıdan girince ilerleyip bu sandalyeye oturuyorsunuz.Ama bunu izin vermelerini bekleyip yapıyorsunuz.Zaten onlar sandalyenin yanına gelir gelmez oturabilirsin,buyrun gibisinden kelimelerle izni dile getiriyorlar.Oturuyorsunuz ve mülakatınız başlıyor.Tabi sınavınız kapıdan girer girmez başlıyor orası ayrı :)

   Oturdum ve önce kendimi tanıtmamı istediler.İçeride 3 kişi vardı ama sadece 1 kişi konuşuyordu. Kendimi tanıtma faslını geçtikten sonra sonucu beklediğim bir sınavın olup olmadığını sordular. Cevapladım. Bunun üzerine 2 tane alan sorusu sordular:Ciro çeşitleri ve Leontief Paradoksu. Bunları da tam olmasa da hatırladığım kadarıyla ve uygun şekilde açıkladım.Teşekkür ettiler, çıkabileceğimi söylediler.Ben de teşekkür ettim ve kapıya yöneldim.Kapıya ilerlerken bile kalbim hala hızla çarpıyordu. Üzerimde heyecandan ziyade farklı bir gerginlik vardı.Bu da çok fazla beklemiş olmamdan kaynaklanıyor sanırım.

   Genel olarak değerlendirince saç, kıyafet ve makyaj olarak herhangi bir sorun yoktu.Soruları cevaplama şeklinde de bir sorun yoktu.Zaten 1 soru çalıştığım mülakat sorularından çıkmıştı.Diğerini de hatırladığım kadarıyla cevapladım.Tek bir sorun vardı.Arkadaşlarımdan duyduğum ama bir türlü inanmak istemediğim o sorun, puanımın yüksek olması ve komisyon üyelerinin buna olumsuz yaklaşabileceğiydi. Evet 89 puan 70 barajlı bir sınava göre çok yüksekti ve benim bu puanla başka kurumlara geçebilme ihtimalim vardı.Bunlar olumsuz yargı için haklı sebeplerdi.Çünkü her kurum geçici değil kalıcı personeli tercih ederdi.

  Sonuca bakarsak cümlelerimden de anlamışsınızdır ki olumsuz.. Mülakatı kazanamamıştım. Tercih olarak Bursa'yı seçmiştim.Her ne kadar içim ısınmasa da yine de bu sınavı kazanmayı çok istiyordum.O yüzden sonuç benim için hüsran oldu.Elenmemin sebebi ertesi gün de forumlarda okuduğum yazılara dayanarak söylüyorum ki yüksek puana sahip olmam.Düşündüğüm zaman onlara hak veriyordum.Ama yüksek puan aldım diye diğer kurumların sınavını geçerim diye bir şey yok.Hadi sınavını geçtim,mülakatı geçeceğimi bana kimse garanti edemez.O yüzden eğer ki değerlendirmeyi sırf puana göre yapıyorlarsa bir sürü insanın hakkına giriyorlar.Burda yapılan tek şey başarının cezalandırılmasıdır.

  Tabi mülakatı kazanamamış olmak herşeyin sonu değildi..Hayırlısı değilmiş deyip yola devam etmek en güzeliydi. Bunu idrak etmek kolaydı ama hayata geçirmek benim için o kadar kolay olmadı.Ders çalışma durumunun biteceğine o kadar çok inanmıştım ki çok zor toparladım.O yüzden kendinizi sakın ola ki bu sınavı mutlaka kazanacağım,bu sefer olacak diye şartlamayın.Bu sürecin uzun olacağını düşünürseniz sabrınız da o kadar sağlam olur ve o kadar fazla dayanabilirsiniz.Ve hayırlısı olan neyse er yada geç sizi mutlaka bulacak. O yüzden vazgeçmeyi aklınızın ucundan bile geçirmeyin..